12 Şubat 2018 Pazartesi

Değerleme Kriterleri: Piyasa ve Üreticinin Rekabet Pozisyonu Değerleme Kriterleri: Piyasa ve Üreticinin Rekabet Pozisyonu Hava aracının finansal değeri belirlenirken dikkat edilmesi gereken önemli faktörlerden biri de üreticinin rekabet pozisyonu ve piyasadaki yeridir.Üreticinin maddi gücü, gelecek yatırım planları ve rekabet içerisindeki yerini koruyabilme yetisi, değerlemeye tabi hava aracının piyasa değerine dolaylı yoldan etki edebilmektedir. Hava aracı ekspertizinde, değerlemeyi gerçekleştiren uzmanın alanında tecrübeli olmasının yanı sıra ulusal ve uluslararası havacılık şirketleri ile iletişim halinde olması, havacılık gelişmelerini ve değer trendlerini yakından takip etmesi gerekmektedir. Özellikle değerlemeye konu olan hava aracının gelecek projeksiyonunu doğru gerçekleştirmek için, hava aracı değerleme uzmanının o hava aracının üreticisi ile ilgili geniş bir bilgi dağarcığına sahip olması ayrıca havacılık basınının bilgisinden fazlasına ulaşacak kaynaklarının ve broker ağlarının olması gerekmektedir.Tüm bu bilgiler, hava aracının eskpertizi yapılıp, ikinci el değeri hesaplanırken, algoritmaya dahil edilmeli ve sonuç gerçeği en doğru şekilde yansıtmalıdır. Üreticinin rekabet pozisyonu, o havacılık şirketinin geleceği açısından, dolayısıyla değerlemeye konu hava aracının değeri açısından büyük önem taşır. Örneğin, köklü özel iş jeti  ve turboprop hava aracı üreticisi Hawker Beechcraft 2011 yılı Mayıs ayında iflasını açıklamıştı. İflasını açıklamadan önceki sinyalleri doğru takip edebilen bir hava aracı değerleme uzmanı, Hawker Beechcraft tarafından üretilen bir iş jetinin finansal değerlemesini gerçekleştirirken bu kriteri de değerlendirmeye alıp, piyasa dinamikleri doğrultusunda gerçeğe en yakın değeri tespit edebilirdi.Nitekim Hawker Beechcraft, iflasını açıklamadan önce tamamen kompozit gövdeden oluşan Hawker 4000 Modelinin üzerinde uzun yıllar  çalışmış, 1 milyar USD üzerinde ciddi bir yatırım yapmış ama hava aracının geliştirme sürecini teknik aksaklıklar sebebiyle 12 yıl gibi bir sürede ancak tamamlayabilmişti. Hava aracı 2008 ile 2011 yılları arasında üretimde olmasına rağmen, piyasada tercih edien bir model olmayı başaramamış ve bazı kaynaklara göre de yatırım maliyetini çıkaramamıştı. Bu gibi maliyetli süreçler, diğer finansal etkenler ile bir araya gelerek hava aracı üreticisi Hawker Beechcraft’ı maddi zora sokmuş ve en sonunda iflas istemeye kadar getirmişti. Üreticinin iflas açıklaması sonrasında Hawker ve Beechcraft olarak ikiye ayrılması ve turboprop hava araçları üreten Beechcraft bölümünün en dişli rakiplerinden Cessna’nın ana firması Textron Havacılık tarafından satın alınmasıyla Hawker’ın marka değeri zarar görmüştü. Dahası, Hawker model iş jetlerinin üretimi durdurması beraberinde yedek parça ve yetkili bakım servisi sorununu ortaya çıkarmıştı. İflas eden Hawker Beechcraft, kendi bünyesindeki yetkili bakım servislerini kapatmıştı. Üretim durdurulduğu için yedek parça sıkıntısı boy göstermeye başlamış ve sonuç olarak Hawker marka iş jetlerinin piyasadaki tercih edilebilirliği ve ikinci el değeri zarar görmüştü. Güvenilirlik ve sağlamlık açısından zamanında piyasada en çok tercih edilen iş jetleri olmalarına rağmen, Hawker marka iş jetlerinin yaşanan bu olumsuz durumlar sonucunda tercih edilebilirliği  zamanla azalmış ve ikinci el değerlerinde  kayıplar gözlemlenmişti. Aynı şekilde, hava aracının üretiminin durdurulması veya var olan modelde güncellemeye gidilmesi de değerlemeye tabi olan hava aracının ikinci el değerinde olumsuz yansımalar oluşturur.Örneğin, Gulfstream 2016 yılında G450 model iş jetinin üretimini durduracağını açıklamış ve yeni geliştirmekte olduğu G500’ün G450’nin yerini alacağını duyurmuştu. Nitekim G450 son müşterisine geçtiğimiz Ocak ayı itibariyle teslim edilmiş ve bir devir kapanmıştı. G450’nin ikinci el piyasadaki tercih edilebilirliği güçlü marka değeri ve güvenilirlik açısından kısa vadede negatif etkilenmese de G500’ün piyasadaki etkinliğini arttırmasıyla uzun vadede değer trendinin aşağıya dönük olduğunu söylemek mümkündür. Dolayısıyla, hava aracı değerlemesinde sadece piyasanın o anki dinamiklerine hakim olmak yetmemekte, pazarın tümünü gözlemleyebilecek bilgi ağına ve birikimine sahip olmak gerekmektedir.Bu sebeple değerlemeye konu olan hava aracının üreticisinin gelecek planları, finansal gücü ve hava aracı modelinin rekabet pozisyonu değerleme kriterlerine dahil edilmelidir. Ece Özkan DELTA AEROSPACE Hava Aracı Değerleme Uzmanı- ASA Certified Aircraft Appraiser E: ece.ozkan@delta-aerospace.com T:+90 212 663 98 90 (22)

Değerleme Kriterleri: Piyasa ve Üreticinin Rekabet Pozisyonu

Hava aracının finansal değeri belirlenirken dikkat edilmesi gereken önemli faktörlerden biri de üreticinin rekabet pozisyonu ve piyasadaki yeridir.Üreticinin maddi gücü, gelecek yatırım planları ve rekabet içerisindeki yerini koruyabilme yetisi, değerlemeye tabi hava aracının piyasa değerine dolaylı yoldan etki edebilmektedir.

Hava aracı ekspertizinde, değerlemeyi gerçekleştiren uzmanın alanında tecrübeli olmasının yanı sıra ulusal ve uluslararası havacılık şirketleri ile iletişim halinde olması, havacılık gelişmelerini ve değer trendlerini yakından takip etmesi gerekmektedir. Özellikle değerlemeye konu olan hava aracının gelecek projeksiyonunu doğru gerçekleştirmek için, hava aracı değerleme uzmanının o hava aracının üreticisi ile ilgili geniş bir bilgi dağarcığına sahip olması ayrıca havacılık basınının bilgisinden fazlasına ulaşacak kaynaklarının ve broker ağlarının olması gerekmektedir.Tüm bu bilgiler, hava aracının eskpertizi yapılıp, ikinci el değeri hesaplanırken, algoritmaya dahil edilmeli ve sonuç gerçeği en doğru şekilde yansıtmalıdır.

Üreticinin rekabet pozisyonu, o havacılık şirketinin geleceği açısından, dolayısıyla değerlemeye konu hava aracının değeri açısından büyük önem taşır. Örneğin, köklü özel iş jeti  ve turboprop hava aracı üreticisi Hawker Beechcraft 2011 yılı Mayıs ayında iflasını açıklamıştı. İflasını açıklamadan önceki sinyalleri doğru takip edebilen bir hava aracı değerleme uzmanı, Hawker Beechcraft tarafından üretilen bir iş jetinin finansal değerlemesini gerçekleştirirken bu kriteri de değerlendirmeye alıp, piyasa dinamikleri doğrultusunda gerçeğe en yakın değeri tespit edebilirdi.Nitekim Hawker Beechcraft, iflasını açıklamadan önce tamamen kompozit gövdeden oluşan Hawker 4000 Modelinin üzerinde uzun yıllar  çalışmış, 1 milyar USD üzerinde ciddi bir yatırım yapmış ama hava aracının geliştirme sürecini teknik aksaklıklar sebebiyle 12 yıl gibi bir sürede ancak tamamlayabilmişti. Hava aracı 2008 ile 2011 yılları arasında üretimde olmasına rağmen, piyasada tercih edien bir model olmayı başaramamış ve bazı kaynaklara göre de yatırım maliyetini çıkaramamıştı. Bu gibi maliyetli süreçler, diğer finansal etkenler ile bir araya gelerek hava aracı üreticisi Hawker Beechcraft’ı maddi zora sokmuş ve en sonunda iflas istemeye kadar getirmişti. Üreticinin iflas açıklaması sonrasında Hawker ve Beechcraft olarak ikiye ayrılması ve turboprop hava araçları üreten Beechcraft bölümünün en dişli rakiplerinden Cessna’nın ana firması Textron Havacılık tarafından satın alınmasıyla Hawker’ın marka değeri zarar görmüştü. Dahası, Hawker model iş jetlerinin üretimi durdurması beraberinde yedek parça ve yetkili bakım servisi sorununu ortaya çıkarmıştı. İflas eden Hawker Beechcraft, kendi bünyesindeki yetkili bakım servislerini kapatmıştı. Üretim durdurulduğu için yedek parça sıkıntısı boy göstermeye başlamış ve sonuç olarak Hawker marka iş jetlerinin piyasadaki tercih edilebilirliği ve ikinci el değeri zarar görmüştü. Güvenilirlik ve sağlamlık açısından zamanında piyasada en çok tercih edilen iş jetleri olmalarına rağmen, Hawker marka iş jetlerinin yaşanan bu olumsuz durumlar sonucunda tercih edilebilirliği  zamanla azalmış ve ikinci el değerlerinde  kayıplar gözlemlenmişti.

Aynı şekilde, hava aracının üretiminin durdurulması veya var olan modelde güncellemeye gidilmesi de değerlemeye tabi olan hava aracının ikinci el değerinde olumsuz yansımalar oluşturur.Örneğin, Gulfstream 2016 yılında G450 model iş jetinin üretimini durduracağını açıklamış ve yeni geliştirmekte olduğu G500’ün G450’nin yerini alacağını duyurmuştu. Nitekim G450 son müşterisine geçtiğimiz Ocak ayı itibariyle teslim edilmiş ve bir devir kapanmıştı. G450’nin ikinci el piyasadaki tercih edilebilirliği güçlü marka değeri ve güvenilirlik açısından kısa vadede negatif etkilenmese de G500’ün piyasadaki etkinliğini arttırmasıyla uzun vadede değer trendinin aşağıya dönük olduğunu söylemek mümkündür.

Dolayısıyla, hava aracı değerlemesinde sadece piyasanın o anki dinamiklerine hakim olmak yetmemekte, pazarın tümünü gözlemleyebilecek bilgi ağına ve birikimine sahip olmak gerekmektedir.Bu sebeple değerlemeye konu olan hava aracının üreticisinin gelecek planları, finansal gücü ve hava aracı modelinin rekabet pozisyonu değerleme kriterlerine dahil edilmelidir.

Ece Özkan

DELTA AEROSPACE

Hava Aracı Değerleme Uzmanı- ASA Certified Aircraft Appraiser

E: ece.ozkan@delta-aerospace.com

T:+90 212 663 98 90 (22)



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2Cf4JFd
via IFTTT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder